Islahat Fermanı

TUİÇ Sözlük sitesinden
Muhammed Emin Keskin (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 05.17, 22 Ekim 2020 tarihli sürüm ("Islahat Fermanı Kırım Savaşı sonrası Sultan Abdülmecit döneminde 28 Şubat 1856’da Bab-ı Ali’de ilan edilmiştir. Bakanlar, şeyhülislam, b..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Islahat Fermanı Kırım Savaşı sonrası Sultan Abdülmecit döneminde 28 Şubat 1856’da Bab-ı Ali’de ilan edilmiştir. Bakanlar, şeyhülislam, bürokratlar ve gayrimüslim cemaat liderlerinin önünde ilan edilen ferman temel olarak Tanzimat Fermanı ile sunulan reformları genişletmek ve gayrimüslim topluluklara devlet kademesinde daha fazla hak ve yetki vermeyi amaçlamış ve imparatorluğun Avrupalı güçler arasında itibarının artması ve imparatorluk içindeki etnik grupların gözeticisi Avrupalı ülkelerin müdahalesinin önüne geçmek amacı ile ilan edilen diplomatik bir hamledir.[1] Ayrıca, Halil İnalcık’a göre Islahat Fermanı’nın yazılmasında Avrupalı devletlerin baskıları da etkili olmuştur. Islahat Fermanı, Kırım Savaşı sonrası imzalanan Paris Antlaşmasından önce ilan edilmiştir, böylelikle Osmanlı İmparatorluğu fermanın maddeleri doğrultusunda Avrupalı ülkelerin desteğini kazanmayı ve antlaşmadan karlı çıkmayı hedeflemiştir. Islahat Fermanı’nın ilan ettiği genel hükümler bakımından gayrimüslimlerin, devletin vilayet, taşra ve merkez kurumlarında yer almaları için haklar tanınmış ve Gayrimüslimler ile Müslümanlar eşit statüye getirilmek istenmiştir. Bu bakımdan Ferman laiklik açısından da önemli adımlar içerir.[2]

Neden İlan Edildi?

Islahat Fermanı’nın ilan edilmesinin altında yatan temel neden Kırım Savaşı sonrası imzalanacak olan Paris Antlaşması’nda Osmanlı İmparatorluğu lehine kazanımları arttırmaktı. Böylelikle Osmanlı imparatorluğu Islahat Fermanı ile masada Avrupalı devletlerin desteğini alacak ve uluslararası arenada itibarını arttırmış olacaktı. Aynı zamanda ilan edilen hükümlerle tıpkı Tanzimat Fermanı’nda da olduğu gibi imparatorluktan kopmak isteyen etnik grupların ayrılmalarını önleme ve bu grupların ayrılmak için öne sürdükleri nedenler ortadan kaldırılmak istenmiş ve Avrupalı güçlerin imparatorluğun iç işlerine karışmasının önüne geçilmek istenmiştir. Bu sebepler doğrultusunda Islahat Fermanı ile gayrimüslim topluluklara çeşitli imtiyazlar tanınmıştır.


Islahat Fermanı’nın Hükümleri

Islahat Fermanı ile beraber;

  • Ülke içindeki tüm din gruplarına din ve ibadet özgürlüğü sağlanmış,
  • Gayrimüslimlerin de merkez yönetiminde, vilayet ve taşra meclislerinde üye bulundurmasının ve görev alabilmelerinin önü açılmış,
  • Vergilerin toplanmasında Gayrimüslimler ile Müslümanlar arasında eşitlik sağlanmış,
  • Cizye vergisi kaldırılmış,
  • Gayrimüslimlere de askerlik yapma, askeri okullara girme hakkı tanınmış,
  • Memurluk alımlarında din farkı gözetilmeksizin herkes eşit değerlendirilmeye alınması sağlanmış,
  • Din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin herkesin eşit olduğu ilan edilmiş,
  • Din değiştirme serbestlemiş,
  • Gayrimüslim din adamlarına maaş bağlanmış, yeni ibadethanelerin açılmasına izin verilmiş,
  • Gayrimüslim ve Müslümanların dahil olduğu yargılamaların usulü belirlenmiş,
  • İşkence, eziyet gibi uygulamalar yasaklanmış ve,
  • Diğer ülke vatandaşlarına Osmanlı topraklarında mülk edinme hakkı tanınmıştır.[3]

Islahat Fermanı’nın Değerlendirilmesi ve Sonuçları

Tanzimat Fermanı’na göre daha kapsamlı ve ayrıntılı olan Islahat Fermanı hukuksal biçim olarak Tanzimat fermanı gibi anayasal bir özellik bulundurmaz. Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı ile ilan edilen reformların devamlılığını sağlamakla beraber kapsamlarını genişletmiş ve Ferman’ın odağı Müslüman kesimden daha çok Gayrimüslim kesim olmuştur. İlan edilen hükümlerle beraber Gayrimüslimler ile Müslümanlar eşit konuma getirilmeye ve dinler arası ayrıcalık kaldırılmaya çalışılmıştır. Aynı zaman da din ve mezhep farkı gözetmeksizin herkesin eşit hale gelmesi ve memurluk, askerlik, meclis alımlarında din farkının öneminin kalmaması laikleşme için atılan adımlardan olmuştur.[4] Kısacası, Islahat Fermanı ile Gayrimüslimlere yönelik uygulanan kısıtlamalar ve din farklılığı yüzünden ortaya çıkan ayrımlar kaldırılmıştır.

Islahat Fermanı’nın sonuçlarına baktığımızda Ferman Müslümanlar tarafından büyük tepki toplamış, Müslümanlar Gayrimüslimlerle eşit haklara sahip olmayı kabul etmemişlerdir. Aynı zamanda Ferman Gayrimüslimler ve Avrupalı ülkeler tarafında yetersiz bulunmuştur. Diğer taraftan, gayrimüslim toplulukların Islahat Fermanı ile beraber öncesine göre daha çok imtiyaz kazanmışlardır. Islahat Fermanı sayesinde eyalet ve taşra meclislerinde üye bulundurma hakları kazanmışlar hem hukuksal hem de kamusal alanlarda Müslümanlarla eşit haklara sahip olmuşlardır. Islahat Fermanı’nın diplomatik etkilerine baktığımızda ise Osmanlı İmparatorluğu için beklenen etkiyi göstermemiştir. Ayrıca Islahat Fermanı içeriden de olumlu olumsuz eleştirilere maruz kalmıştır. Tanzimat Fermanı’nın yazarı Mustafa Reşid Paşa Fermanın Fermanın "Hainler tarafından Avrupa 'ya verilen bir vasıta-i tahrib-i memleket. . . " olduğunu dile getirerek, bu fermanın iç karışıklıkların çözümüne fayda sağlamaktan çok, Müslim ve Gayrimüslimleri daha çok biribirine düşüreceğini savunmuştur.[5] Diğer taraftan Hariciye Nazırı Fuad Paşa ise bu Fermanın ilanı ile imparatorluğa dış müdahalenin önlendiğini savunmuştur. Ayrıcak, Islahat Fermanı’nın hazırlanışında büyük etki sahibi olan İngiliz Elçisi Stratford Canning Gayrimüslimlere verilen ayrıcalıkları yeterli bulmamıştır.

Konu Hakkında Daha Fazlası için:

  • Mehmet Seyitdanlıoğlu-Halil İnalcık, Tanzimat Değişim Sürecinde OsmanIı İmparatorluğu
  • Erik J. Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi
  • Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye - Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 4


Hazırlayan: Muhammed Emin Keskin


  1. Mehmet Seyitdanlıoğlu-Halil İnalcık, Tanzimat Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, Phoenix Yayınevi, Nisan 2006.
  2. Şerif DEMİR, Tanzimat Döneminde Bir Devlet Politikası Olarak Osmanlıcılık, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, s.331-348
  3. Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2000, s.19-23
  4. Şerif DEMİR, Tanzimat Döneminde Bir Devlet Politikası Olarak Osmanlıcılık, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, s.331-348
  5. Mehmet Seyitdanlıoğlu-Halil İnalcık, Tanzimat Değişim Sürecinde OsmanIı İmparatorluğu, Phoenix Yayınevi, Nisan 2006.