Gelişmeci Demokrasi

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
The printable version is no longer supported and may have rendering errors. Please update your browser bookmarks and please use the default browser print function instead.

İlk parlamenter demokrasi modelleri bireysel hakları korumaya dikkatlerini vermiş iken; hemen arkasından toplumu temel alan bir yaklaşım gelişmiştir.Bu modelin en radikal biçimi Jean Jacques Rousseau tarafından geliştirilmiştir.Rousseau'nun fikirleri pek çok bakımdan liberal gelenekten bir kopuşu simgelemiş; Marksist ve anarşist geleneklere ciddi bir etkide bulunmuştur. Rousseau için demokrasi insanların özgürlüğüne hizmet eden bir araçtır.Vatandaşlar sadece doğrudan ve devamlı bir biçimde toplum hayatını biçimlendiriyorlarsa gerçekten özgürdürler.Bu görüş radikal bir doğrudan demokrasi anlayışına dayanır.Rousseau, İngiltere'deki seçimlerin vatandaşların özgürlüğüne bir katkıda bulunmadığını, aksine seçim sisteminin ve temsil mekanizmasının insanları köleleştirdiğini iddia etmiştir. Rousseau'nun teorisinin özgün yanı geliştirdiği genel irade tezinde yatmaktadır.Genel irade, toplumun ortak ve gerçek çıkarlarını ifade eder ve bireyler en iyiyi temsil eden genel iradeye uymalıdırlar.Genel irade basit bir biçimde özel iradelerin toplamına indirgenemez.Rousseau'ya göre böylesi bir model sadece siyasi değil, ekonomik eşitliği de sağlayacaktır.Rousseau'ya göre kimse başkasını satın alacak kadar zengin,kimse de kendisini satmak zorunda kalacak kadar fakir olmamalıdır. Rousseau'nun fikirleri 1960'lar ve 1970'lerdeki Yeni Sol düşünürlerinin katılımcı demokrasi fikrini geliştirmelerine yardımcı olmuştur.Katılımcı demokrasi vasıtasıyla her birey kendi yaşamına dair verilen kararlara katılmakta ve böylesi bir sistem adem-i merkeziyetçilik,açıklık ve hesap verme gibi ilkeleri zorunlu kılmaktadır.Bu da demokrasinin, halka gerçekten yayılmasını sağlamaktadır.Rousseau'nun fikirleri, özellikle vatandaşların gerçek ve subjektif iradeleri arasında yaptığı ayrım nedeniyle eleştirilmektedir.Genel iradenin yukarıdan tanımlanması, totalitarizm haklılaştırılması için uygun bir zemin yaratabilmektedir. Temsili hükümet fikrine dayanan liberal bir model, gelişmeci demokrasi modeli çerçevesinde John Stuart Mill tarafından geliştirilmiştir.Mill için demokrasinin erdemi şudur:Demokrasi bireysel kapasitelerin en uygun ve üstün bir biçimde gelişimini sağlamaktadır.Siyasal hayata katılmak suretiyle vatandaşlar,kişisel gelişimlerine olumlu katkılar sağlarlar.Kısacası, demokrasi önemli bir eğitsel tecrübedir.Mill, eğitimin önemine inanan bir düşünür olarak, oy hakkının genişletilmesini fakat okumamış cahil kimselerin bu hakka sahip olmaması gerektiğini savunuyordu.Kendi zamanı için radikal sayılacak bir biçimde kadınların da oy hakkı olması gerektiğini savunan Mill, güçlü ve bağımsız yerel otoritelerin varlığından yanaydı. Demokrasinin tehlikeli yanlarının da farkında olan Mill, tıpkı Platon gibi, tüm siyasi fikirlerin aynı değerde olduğuna inanmıyordu.Mill çoğul bir oylama sistemi öneriyordu:Yeteneksiz işçiler bir oy,yetenekliler iki oy, öğrenilmiş bir meslek sahibi olanlar beş yada altı oy kullanacaktı.Çoğunluğun tiranlığı tehlikesinin de farkında olan Mill'in görüşleri parlamenter demokrasiyi destekleyen bir çerçeve sunmuştur.

[1]


  1. Türköne,Mümtaz'er,Siyaset,Opus Yayınları,10.baskı,İstanbul 2009