Avrupa Birliği'nin Entegrasyonu

TUİÇ Sözlük sitesinden
Ozge (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 05.00, 3 Şubat 2018 tarihli sürüm
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Avrupa Entegrasyonu fikri İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Churchill'in önersiyle ortaya çıkmıştır. Ancak burada gerçekleştirilmek istenen entegrasyon fikri Jean Monnet veya Spinelli’nin önerdiğinin aksine yalnızca ekonomik bir entegrasyonu içrmekteydi. Buradaki temel amaç savaş sonrası ekonominin gelişmesi için ülkeleri bir araya getirmekti.

Bu kapsamda düzenlenen Hague’da 1948 yılında bir konferans düzenlenmiş ve 16 ülkeden delegeler katlmıştır. Avrupa’nın geleceği üzerine çalışmalara başlayan delegeler kendi aralarında uzlaşı sağlayamamış ve yalnızca düşük ekonomik entegrasyon isteyenler ile güçlü bir kurum ile işbirliğini içeren entegrayonu savunanlar olmak üzere iki gruba ayrılmışlardır. Bu süreç sonunda Avrupa Ekonomik Topluluğu'ndan önce ve AB'den ayrı bir kurum olan Avrupa Konseyi kurulmuştur. Ancak, yaşanan bu gelişme güçlü işbirliğini içeren entegrasyon destekçileri tarafından hayal kırıklığı yaratmıştır. Avrupa Konseyi'nin, yalnızca sosyal ve kültürel alanlarda fikir değişimi sağlayan bir platform olarak yaklaşık 600 delege ile ekonomik gelişim sağlayamayacak şekilde kalmıştır.

Avrupa Konseyi'nin kurulmasıyla tatmin olmayan Jean Monnet, Avrupa federasyonunun kurulması için çabaladı [1]. Ona göre, bu entegrasyonunun kurulması Fransa'nın gelişmesi ile doğru orantıydı. Bu nedenle zamanını Fransız modernizasyon planının hazırlanmasına adadı. Fransa, ekonomik ve siyasi olarak iyileşmedikçe Avrupa'nın birleşemeyeceğini düşünüyordu. Bu doğrultuda Monnet'in önerisi hem Avrupa'da hem de Amerika'da birçok destekçi buldu. Bu önerinin destek bulmasında dönemin şartları da önemlidir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Sovyetlerin genişlemesi tutumu karşısında ABD, komünizmin yayılmasının önüne geçmeye çalışmıştır. Soğuk savaş yoğunlaşırken, Avrupalılar entegrasyonu kendilerini Sovyetler Birliği'ne karşı savunma aracı olarak görmüşlerdir. Ayrıca, Batı Avrupa'nın ekonomik problemleri ABD ile yakın işbirliğini gerektiriyordu ve ABD, Avrupa Entegrasyonunun güçlü destekçisi oldu. Marshall Planı, Avrupa entegrasyonunu teşvik eden en önemli girişimdi. Planın amacı, savaş sonrası Avrupa ekonomik canlanmasına katkıda bulunmaktı.

Entegrasyonun gerekliliğini gösteren diğer bir durum ise Almanya'nın yeniden silahlanmasıdır [2]. Fransa'nın, Alman militarizmi ve yayılmacılığı endişesi mevcuttu. Üstelik bu dönemde, Fransa, dünyanın kaderini kararlaştırdığı Yalta ve Potsdam konferanslarına davet edilmemişti. Jean Monnet, Robert Schuman'ı Fransa ve Almanya arasındaki ortak çıkarların yaratılması ve böylece kararları bağlayan daha yüksek bir otorite olan kömür ve çelik topluluğunun kurulması konusunda ikna etti.

  1. Avrupa'da bütünleşme süreci. (2010). Jurnal.net http://www.jurnal.net/dunya/2010/06/01/avrupa-da-butunlesme-sureci.htm Erişim Tarihi: 02.02.2018
  2. Mor, H. (2010). AVRUPA (BİRLİĞİ) BÜTÜNLEŞME SÜRECİ VE SORUNLARI. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi XIV (1)