Anarşizm

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Siyasi ideolojiler arasında anarşizm, ulusal düzeyde bile hiçbir anarşist partinin iktidara gelmeyi başaramamış olması anlamında, alışılmış bir siyasi ideoloji değildir.Bununla birlikte anarşist hareket, örneğin İspanya,Fransa,Rusya ve Meksika'da, 20.Yüzyıl'ın ilk dönemi boyunca güçlüydü ve anarşist fikirler, kanunun, hükümetin veya devletin yararlı veya vazgeçilmez olduğu türünden klasik fikirlere meydan okuyarak, siyasi tartışmayı daha verimli hale getirdiler.Anarşizmin merkezi teması, siyasi otoritenin tüm şekilleriyle, özellikle de devlet şekliyle, hem kötü hem de gereksiz (anarşinin kelime anlamı yönetimin olmamasıdır) odluğudur.Bununla birlikte, özgür bireylerin kendi işlerini gönüllü sözleşmeler ve işbirliği yoluyla kendilerinin idare edebileceği devletsiz bir toplum yönündeki anarşist tercih, iki rakip gelenek temelinde geliştirilmiştir: liberal bireycilik ve sosyalist komünteryenizm. Dolayısıyla anarşizm, liberalizm ile sosyalizm arasındaki bir kesişme noktası; ultraliberalizm ve ultrasosyalizmin bir formu olarak düşünülebilir. Devlete karşı liberal yaklaşım, bireycilik ve özgürlük ile tercih üzerine temellendirilmiştir.Liberallerden farklı olarak William Godwin(1756-1836) gibi bireyci anarşistler, özgür ve rasyonel insanların kendi işlerini barışçı ve kendiliğinden bir süreç içinde idare edebileceklerine ve hükümetin istenmeyen türden bir zorlamayı ifade ettiğine inandılar.Modern bireyciler, devlet otoritesinin yokluğunda toplumun kendi kendisini nasıl düzenleyebileceğini açıklamak için genellikle piyasaya bakarlar ve serbest piyasa ekonomisinin bir formu olan bir tür anarkokapitalizm modeli geliştirirler.Ancak daha yaygın olarak tanınan anarşist gelenek, topluluk, işbirliği, eşitlik ve ortak mülkiyet gibi sosyalist fikirlere dayanır.Bu bağlamda kolektivist anarşistler, bizim sosyal, toplu halde yaşamayı seven ve temelde işbirliğine elverişli tabiatımızdan gelen sosyal dayanışmaya ilişkin beşeri kapasitemize vurgu yaparlar.Bu temelden hareketle, örneğin Fransız anarşist Pierre Joseph Proudhon, bağımsız köylülerin, esnaf ve zanaatkarların oluşturdukları küçük toplulukların, kapitalizmin adaletsizliğinden ve sömürüsünden kaçınarak, adil ve eşit bir mübadele sistemini kullanarak kendi hayatlarını yönetebilecekleri inancını yansıtan, ortakçılık (mutualism) olarak adlandırdığı bir model önermiştir.Rus Peter Kropotkin (1842-1921) gibi diğer anarşistler ise temel ilkeleri ortak mülkiyet, adem-i merkeziyetçilik ve kendi kendini yönetim olan bir anarkokomünizm formu geliştirdi.[1]



  1. Heywood, Andrew, Siyaset, çev.: Bekir Berat Özipek, Bahattin Seçilmişoğlu, Atilla Yayla, Hasan Yücel Başdemir, Anakara: Adres Yayınları, 18. Baskı, 2017.